17 Ağustos 2011 Çarşamba


Depresyon
Depresyonun klinik belirtileri nelerdir?
    Klinik depresyonun temel niteliği hoş olmayan duygudurum, ilgi ve zevk azlığı, umutsuzluk ve karamsarlıktır. Olgular derin bir üzüntü yaşarlar. Gelecekleri ve yaşadıkları ile ilgili olarak hep kötümser düşünürler. Olağan etkinliklerden zevk alamaz. İş, özel zevkler, bireysel ilişkiler, cinsel aktivite de dahil olmak üzere hiçbir şeyden zevk alamazlar. Bazı olgularda önde gelen belirti bunaltı olabilir. Anksiyete (bunaltı, kaygı) düzeyi çok artabilir, ajitasyon (huzursuzluk) gösterebilirler. Genel olarak ilgileri azalır. Umutsuzluk ve çaresizlik duyguları o kadar yoğun olabilir ki düştükleri bu durumdan hiçbir şekilde kurtulamayacaklarını düşünebilirler. Depresif hastalar basit günlük aktiviteleri bile yapmakta güçlük çekerler. İş, aile, para ve kendi sağlıkları ile aşırı biçimde kafaları meşgul olur. Enerji düzeyi azalır. Bazı olgularda önde gelen belirti somatik belirtiler olabilir. Tepkisel davranırlar.
   Umutsuzluk, kötümserlik, benlik saygısında düşme ve suçluluk duyguları intihar düşünce ve eylemlerini uyarır. Düşünce içeriğinde geçmiş olaylar önemli bir yer tutar. Depresif olguların çoğunda duygudurum değişiklikleri ile birlikte iştah ve kilo kaybı bulunur.
   Uyku bozukluğu depresyonun çok sık karşılaşılan bir belirtisidir. Dalgınlık, unutkanlık olabilir. Bazen
ağır olgularda aklından geçenlerle dış dünyada olanlar birbirine karıştırılabilir.
Depresyon tanısı nasıl konur?
Depresyon tanısı koyabilmek için anlatılan belirtilerin tamamının bulunması gerekmez. Tanı için hoş olmayan duygudurum, ilgi ve zevk azlığı, umutsuzluk ve karamsarlık ile birlikte yukardaki belirtilerin önemli bir kısmı bulunmalıdır. Bu durum işlevselliği bozmalı ve 2 haftadır sürüyor olmalıdır.




Depresyon sıklığı ne kadardır?
Depresyon hastalığının yaygınlığına bakıldığında, toplumda %8-10 arasında görülmektedir. Yaşam boyu hastalanma riski ise erkeklerde on erkekten bir tanesi, kadınlarda ise her dört veya beş kadından bir tanesi yaşamlarında en az bir kez depresyon hastalığına yakalanacaklardır.
Depresyon için risk etkenleri nelerdir?
• Erken ebeveyn kaybı
• Madde ve alkol kötü kullanımı
• Anksiyete bozuklukları
• Kadın olmak
• Erken ebeveyn kaybı
• Düşük sosyoekonomik düzey
• Ayrı yaşama, boşanmış olma
• İşsizlik: İşsizlik depresyonda risk etkeni olması yanında işte verimliliği azalmasının önemli nedenlerindendir.
• Daha önce depresyon geçirmiş olma
• Yakın zamanda önemli yaşam olayları, stres etkenleri
• Kişilik yapısı
• Çocukluk döneminde cinsel veya fiziksel kötü davranılma öyküsü
• Bazı ilaçlar
• Tıbbi hastalıklar
• Hormonal değişiklikler.

Çocuklarda depresyon gorulur mu?
Evet. Çocukluk döneminde de depresyon görülebilir. Tedavi edilmemesi halinde uzayabilir ve erişkinlikte de sürebilir. Çocuklarda depresyon belirtileri bazen erişkinliktekinden ayrılabilir. Okul reddi, hastalık uydurma, ebeveynlerini kaybetme kaygısı, okul sorunları biçiminde kendini gösterebilir.
BU

Depresyonun seyri nasıldır?
Depresyon olgularının % 85 ya da daha fazlası bilinen olağan tedavi yöntemlerinden yararlanır. Tedavi edilmeyen olgular ise 6-24 ayda düzelirler. % 5-10 kadar olguda ise iki yıldan fazla sürer. Tedavi ile bu süre birkaç hafta ile birkaç aya indirilebilmektedir. Tedaviye erken başlamak yanıt alma süresini kısaltır.
Uyku bozuklukları depresyona neden olabilir mi?
Uyku sorunu depresyonun önemli bir belirtisi olması yanında depresyona da neden olabilir. Son yıllarda uzun süreli uykusuzluğun depresyona yol açabileceği konusunda kanıtlar ortaya çıkmıştır. Bu nedenle uyku düzeninin sağlanması tedavinin temel amaçlarından biri olmalıdır.

Tıbbi nedenler depresyona neden olabilir mi?
Evet. Birçok enfeksiyon hastalığı, tümörler, kalp ve solunum sistemi hastalıkları, birçok merkezi sinir sistemi hastalığı, genel beden travmaları, metabolik hastalıklar, beslenme sorunları, mide-barsak sistemi hastalıkları, kollagen doku (bağ dokusu) hastalıkları gibi birçok hastalık depresyona neden olabilir. Hastanede yatan olgularda olasılık daha da artar.
Depresyon olgularında intihar olasılığı ne kadardır?
Duygudurum bozukluğu gösterenlerde intihar düşünce ve eylemleri % 20-40 kadardır. Yaşlılarda intihar olasılığı gençlere göre iki kat daha fazladır. İntiharla ilgili konuşanlarda olasılığın daha az olduğu düşüncesi yanlıştır. Hastanede yatan olgularda intihar girişimi oranı % 15 kadardır. Tüm intiharların % 70'i depresyon olgularıdır.

Depresyon olgularının hastaneye yatması zorunlu mudur?
Depresyon tedavisinde hastaların yatırılması genellikle gerekmez. Aşağıdaki özellikleri taşıyan hastaların yatması gerekebilir.


• Ciddi intihar düşünceleri gösterenler
• İntihar planları yapanlar
• Kendine ve çevreye zarar verme eğilimi olanlar
• Gıda reddi olanlar
• Ayaktan tedaviyi sürdürme güçlükleri
• Psikotik özellik gösterenler
• Ciddi intihar girişimi olanlar
Depresyon tedavi edilebilir bir hastalık mıdır?
Evet. Olgular tedaviye yüksek oranda yanıt verir.
Psikoterapi yarar sağlar mı?
Evet. Bilişsel, davranışçı
tedaviler, kişiler arası
ilişkilere yönelen psikoterapiler depresyonda yarar sağlar. Hafif depresyonda psikoterapi öncelikli olarak seçilebilir.


0 yorum:

Yorum Gönder