Uzmanlar, mide ve incebağırsak ülseri tedavisinde çok başarılı olduğu bilimsel anlamda kanıtlanmış olan lahananın ülser tedavisinde rahatlıkla kullanılabileceğini belirtiyor. Lahanadaki bu etken madde, anti ulkus faktör olarak bilinen ama aynı…
Uzmanlar, mide ve incebağırsak ülseri tedavisinde çok başarılı olduğu bilimsel anlamda kanıtlanmış olan lahananın ülser tedavisinde rahatlıkla kullanılabileceğini belirtiyor.
Lahanadaki bu etken madde, anti ulkus faktör olarak bilinen ama aynı zamanda da bir vitamin olduğuna inanıldığı için, U Vitamini olarak adlandırılan maddedir.
Ülser tedavisinde, taze lahananın mutfak robotunda sıkılmış özsuyundan günde 1 litre kadarı, hafif diyet yemeklerinden sonra olmak üzere içilir. Bazı duyarlı bünyelerde gaz oluşumuna neden olabilir ama lahana özsuyuna bir miktar rezene veya frenk kimyonu çayı eklendiğinde bu problem de çözülmüş olur.
Belirtiler devam ettiği sürece, posa ve albümin oranı düşük besinlerle beslenmeye özen gösterilmelidir. Belirtilerin azalması oranında, adım adım tam beslenmeye geçilebilir. Hastalığın en yoğun aşamasında, yulaf unu ile hazırlanan lapalar hem besleyici, hem de ülseri çevresindeki mukoza dokusunu koruma altına alır ve yatıştırır.
Stres ve gerginlik durumlarında, sinir sistemini yatıştırıcı ilaçlarla kısa süreli tedaviler uygulanmalıdır. Bir ülser oluşturmakla bizi uyaran bedenin bu tepkisinin mutlaka doğru yorumlanması gerekir.
Tarafsız bir içebakış sonucunda kişi, anlamsız ve boş bir yaşam sürdürüp sürdürmediğini anlayabilir. Anlamlı bir yaşam sürdürebilme yolunda karşılaşılacak problemlerin çözümü için, pek çok yöntemden, örneğin basit gevşeme yöntemlerinden psikoterapiye kadar yararlanılabilir.
Kediotu kökü ve mayıs papatyası eşit oranda karıştırılarak, gerginlik halini ortadan kaldıran etkili bir yatıştırıcı çay hazırlanabilir. Ayrıca, lavanta, ıhlamur ve oğulotu da bu amaç doğrultusunda kullanılabilecek bitkilerdendir.
Kaynak: Sagliksiteniz.Com
Ülser tedavisinde lahananın önemi
0 yorum:
Yorum Gönder