Güneş, dünyanın hayat kaynağı, biz insanlar için mutluluk ve sağlık demek. Güneşin, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan antibakteriyel etkisinin yanında, D vitamini sentezi yaparak çocukların kemik gelişimini sağlama, akne ve sivilce tedavisinde fayda sağlama gibi yararları bulunuyor.
Hepimiz biliyoruz ki güneş ozon tabakasının incelmesi ve delinmesi sonucu tehlike de arz ediyor. Yeryüzüne ulaşan ultraviyole ışınları, cildi erken yaşlandırıyor, kırıştırıyor ve deri kanseri riski yaratıyor. Bu ışınlar beş dakikalık bir sürede melanin üretimini hızlandırıyor. Bu üretim tam 36 saat boyunca devam ediyor. 72 saat sonra bile ciltte pigmentasyon dalgası oluşturmaya devam ediyor. Biz buna bronzlaşma diyoruz. Özellikle yaz sonrası pek çok kadının kâbusu olan pigmentasyon lekeleri ciltteki melanin miktarının artması ve eşit olmayan bir şekilde dağılmaya başlaması nedeniyle oluşuyor. Güneş lekeleri, hormonal dengesizlikler, doğum kontrol hapları, hamilelik ve stres, leke oluşumunu tetikliyor. Elbette bir de genetik nedenlerle oluşan çiller var, güneşle birlikte çiller de koyulaşıp çoğalıyor. Yüz ve vücutta oluşan kahverengi lekeler genellikle çocuk yaşta güneşten iyi korunmamış kişilerde daha fazla görünüyor. UVB ışınları epidermis tabakasındaki melanin ve dna tarafından emiliyor, güneş yanığına sebep oluyor. Pigment lekeleri epidermis ve dermis tabakasında oluşuyor.
LEKELERLE BAŞA ÇIKMAK
Epidermisde oluşan lekelerin tedavisi yapılabiliyor. UVA ışınları ise dermisdeki damarlarda hemoglobine bağlanıyor. Burada oluşan kimyasallar kollojen ve elastik liflere zarar veriyor; cildin yaşlanmasını hızlandırıyor. Dermise inen lekeleri yok etmek hayli uzun ve çok işlem gerektiren bir süreç. Güneş leke tedavisi için cildinize en uygun dermokozmetik ürünleri kullanılmalısınız. Gerek ev bakımı gerekse klinik terapilerle cilt alt yapısının önce hasarını giderebilirsiniz. Sonraki aşamada lekelerin rengi açılıp cildin onarılma işlemi başlatılır. Cilt bakımları sırasında cildi yormayacak uygulamalar tercih edilmeli ve acele edilmemeli. Zira acele edip yoğun peeling, maske, ağır ürünler zaten yaralı olan cildi daha da yorar ve negatif etkiler oluşturabilir. Çoğu zaman yanlış bilgilendirmeler ile lekelerin daha koyulaşıp çoğaldığına şahit oluyoruz. Bu aşama ile lekelerin büyük bir kısmı bertaraf edilebilir. Bu yüzden yaz ve kış süresinde mutlaka güneş koruyucu kullanmalısınız. Eğer bu aşamada lekeler hâlâ geçmezse daha sonraki tedavi aşamalarında doktorunuz tarafından önerilen IPL ve diğer lazer sistemleri olan dermabrazyon, kimyasal peeling, kriyoterapi uygulanabilir. Bu tedavilerin ehil olmayan ellerde çok vahim sonuçlar doğurduğunu unutmamak gerekiyor.
GÜNEŞİN ZARARLI ETKİLERİ
Güneşe bağlı cilt hasarları leke yanında cilt yaşlanması, derin kırışıklıklar, elastikiyet kaybı, kılcal damarlarda artış, kızarma ve morarma gibi istenmeyen etkiler yapıyor. Güneşe çıkarken bunları mutlaka göz önünde bulundurmak gerekiyor. Yüzümüz biz kadınlar için çok önemli. Bu yüzden de leke ürünleri harcamalarımızın büyük kısmını kapsıyor. Spf korumalı ürünler seçerken yüzünüz için krem, vücudunuz için süt formu seçmeye özen gösterin. Terleme, deniz suyu koruma faktörünün bir kısmını vücuttan attığından, koruma ürününü 3-4 saatte bir tekrarlayın. Havuç ve beta caroten deride boyama etkisi yapıyor ve hoş bir bronzluk sağlıyor. Deriyi güneşe en iyi şekilde hazırlaması da, beta caroten ’i tercih etme sebeplerinizden bir diğeri.
0 yorum:
Yorum Gönder